Yüzde 90 görme kaybı vardı, 76 yaşında yeniden görmeye başladı
Trabzon’da göz tansiyonu nedeniyle yüzde 90 görme kaybı yaşayan 76 yaşındaki İdris Çakır, GAAT cerrahi yöntemi ile yeniden görmeye başladı.
Trabzon’da yaşayan 76 yaşındaki İdris Çakır, göz tansiyonu kaynaklı yüzde 90 görme kaybıyla Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Göz Hastalıkları Polikliniği’ne başvurdu. Öncesinde pek çok sağlık kuruluşuna başvuran hasta, görme kaybının kalıcı olduğu bilgisini aldı. Daha sonra KTÜ Farabi Hastanesi’ne gelerek ileri tedavi teknikleri hakkında bilgi alan hasta, tedavisinin Farabi Hastanesi’nde mümkün olduğunu öğrendi. Gözünde hem katarakt hem de glokom olan hasta, GATT adı verilen yeni teknolojik yöntemle ameliyat edilerek sağlığına kavuştu. Doç. Dr. Murat Günay başkanlığındaki ekip tarafından tek ameliyatla iki hastalığı birlikte tedavi edilen ve yeniden görmeye başlayan hasta, uygulanan kapalı yöntem sayesinde ameliyat sonrası günlük hayatına dönebildi.
Göz Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Günay, halk arasında göz tansiyonu adıyla da bilinen glokomun yaygın bir göz hastalığı olduğunu belirterek “En sık görülen glokom tipi ‘Primer Açık Açılı Glokom’ olarak adlandırılır. Zamanında uygun bir şekilde tedavi edilmez ise görme kaybına neden olabilir. Glokom, göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda yapısal olarak tıkanıklık oluşması nedeniyle sıvının yeterli boşalmaması ve buna bağlı olarak göz içi basıncının artması sonucu oluşur. Yükselen göz içi basıncı, görme sinirine zarar vererek sinirin ölümüne neden olur” dedi.
Glokomun sıklıkla çok sinsi bir seyir gösterdiğini dile getiren Günay, “Glokom hastalığında, geri dönüşümsüz görme kaybı olduğundan erken tanı önemlidir. Düzenli aralıklarla yapılan muayeneler, glokom hastalığının erken tanı ve tedavisi için en iyi yoldur. Dikkatli ve kapsamlı bir göz muayenesi ve ilave testler ile glokomun erken tanısı mümkündür. Bu ilave testler arasında, göz içi basıncını ölçmek için tonometre, görme alanı değerlendirme, görme siniri ve retina sinir lifi tabakasının incelenmesi yer alır. Bu testlerde hasta, herhangi bir ağrı veya huzursuzluk hissetmez. Hastalık sinsi bir seyir gösterdiğinden görme alanında belirgin kayıp olmadıkça hasta, hastalığının farkına varamaz. Bu sebeple düzenli periyotlar ile göz muayenesi ve görme alanı gibi testlerin yapılması önem arz eder. Glokom hastalığının gelişme eğilimi arttıran bazı ek faktörler mevcuttur. Bunlardan bazıları; ileri yaş, ailede Glokom öyküsü (genetik), sigara kullanımı, Şeker hastalığı, Myopi, uzun süreli kortizon tedavisi almış olmak, göz travması geçirmiş olmak şeklinde sayılabilir. Bu tarz hastalıklara sahip kişilerin, Glokom hastalığının erken teşhisi açısından göz muayenesi olmaları uygun olacaktır. Glokom tanısı konulduktan sonra hastalık tamamıyla iyileştirilip ortadan kaldırılamaz ancak birçok hastada, uygun tedavi yöntemi ile başarılı bir şekilde kontrol altında tutulabilir ve görme kaybının ilerlemesi engellenebilir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA