Yaşam kalitesini düşüren bu hastalığın fizik tedavi ile başarı oranı yüksek
Türkiye’de kireçlenmenin en çok görülen türü olan gonartroz (diz ekleminde kireçlenme), binlerce kişinin hayatını kabusa çeviriyor, yaşam kalitesini düşürüyor. Geliştirilen yeni tedaviler, diz kireçlenmesi rahatsızlığının büyük ölçüde kontrol edilmesine yardımcı olurken, uzmanlar ise fizik tedavinin önemine işaret ediyor.
En çok görülen eklem rahatsızlıklarının başında gelen diz kireçlenmesi kıkırdaktan başlayan, ilerledikçe kıkırdak altındaki kemiğe, eklem kapsülüne ve en ileri süreçte eklem çevresindeki bağlara ve kaslara kadar zarar verebilen önemli bir rahatsızlık. İleri yaşların hastalığı olarak bilinse de, diz kireçlenmesi son yıllarda özellikle obezitenin yaygınlaşmasıyla gençlerde de görülmeye başlandı. Kadınların diz kireçlenmesine daha çabuk yakalandığı bilinirken, eklem operasyonları, travmalar, spor sakatlıkları, iltihaplı romatizmalar diz kireçlenmesini arttırıyor.
“Kişinin günlük aktiviteleri ciddi şekilde kısıtlanabilir
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Ahmet Dinç, hastalığın ilerledikçe ağrıların daha da şiddetli ve devamlı hale geldiğini söyledi. Eklemde şişlik, tutukluk, hareket kısıtlılığı ve şekil bozuklarının ortaya çıkabildiğini ifade eden Dinç, “Oturma kalkma, merdiven inip çıkma ve yürüme zamanla çok ağrılı hale gelip kişinin günlük aktiviteleri ciddi şekilde kısıtlanabilir” dedi.
“Gonartroz tedavisi kilo vermekle başlar”
Diz kireçlenmesi tedavisinde ilk basamağın hasta eğitimi olduğunu belirten Uzm. Dr. Ahmet Dinç, “Aşırı kiloyu kontrol etmek gonartroz hastalığının tedavisinin ilk aşaması. Aşırı kilonun eklemde oluşturduğu anormal yükler, kıkırdak dokusunda geri dönüşü olmayan hasarlara yol açar ve beklenenden çok daha erken yaşta gonartroz görülmesine neden olur. Hastalık başladıktan sonra da kilo vermek çok önemlidir. Kilo vermek hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve yakınmalar azalabilir” dedi.
Fizik tedavinin önemi
Gonartroz hastalarında düzenli ve zorlayıcı olmayan egzersizlerin, eklem sağlığı için önemli olduğunu vurgulayan Dinç, şu ifadeleri kullandı; “Hastanın yaşı ve klinik durumuna göre düzenlenmiş bir program çerçevesinde, haftada 3-5 kez 20-30 dakikalık düşük yoğunluklu egzersiz, hem genel sağlık hem de eklem sağlığı için faydalı olacaktır. Medikal tedavide çeşitli ağrı kesiciler yanında glukozamin preparatları gibi bitkisel destek ürünleri kullanılabilir. Hyaluronik asit gibi eklem içi uygulanan ürünler eklem sıvısı kalitesini arttırmak, eklem hareketlerini kolaylaştırmak ve ağrıyı gidermek için uygun hastalarda uygulanabilir. Alevlenme dönemlerinde ise kortikosteroid iğneleri etkili bir tedavidir. Gonartroz tedavisinin önemli bir parçası da fizik tedavi uygulamalarıdır. Sıcak veya soğuk uygulamalar, elektroterapi (TENS, elektrik stimülasyonu), ultrason terapisi, hilterapi (yüksek yoğunluklu lazer tedavisi), kısa dalga tedavisi, kişiye özel egzersizler fizik tedavinin temel bileşenleri arasındadır. Hidroterapi (su ile tedavi) de gonartroz tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir. Su içinde suyun kaldırma kuvveti yardımıyla ekleme binen yük azalır ve egzersiz yapmak kolaylaşır. Su içi egzersizler daha sonra normal egzersiz programı ile desteklenir. Manuel terapi, kinezyobantlama, kuru iğneleme, akupunktur, nöral terapi ve masaj da gonartroz tedavisinde yardımcı olarak kullanılan tedavi yöntemlerindendir”
“Hasta enjeksiyon sonrası günlük hayatına devam edebilir”
Ozon tedavisi, proloterapi, mezoterapi, PRP gibi rejeneratif tıp yöntemlerinin, gonartroz tedavisinde enjeksiyon tedavi yöntemleri olarak ön plana çıktığını söyleyen Uzm. Dr. Ahmet Dinç, sözlerine şöyle devam etti; “PRP yani trombositten zengin plazma tedavisi son yıllarda birçok alanda olduğu gibi, eklem sağlığının korunmasında ve iyileştirilmesinde de kullanılan bir tedavi yöntemidir. Kişinin kendi kanından elde edilen trombosit ve büyüme faktörlerinden zengin plazmanın vücudun hasarlı veya yenilenmeye ihtiyaç duyan bölgesine enjekte edilmesi şeklinde uygulanır. Hastadan alınan venöz kan, steril ortamda belirli bir prosedürden geçirilerek onarıcı ve yenileyici hücrelerden zengin bir plazma elde edilir. Gonartroz tedavisinde bu içerik eklem içine enjeksiyon şeklinde uygulanır. Bu uygulamayla eklem içi yapılardaki onarım ve yenilenme süreçlerinin hızlandırılması amaçlanır. Çok ileri evrelerdeki hastalar haricinde gonartroz tedavisinde güvenle uygulanabilecek etkili bir tedavi yöntemidir. Uygulama diz kireçlenmesi olgularında üçer hafta arayla üç doz şeklinde yapılır. Bazı hastalarda görülen enjeksiyon bölgesinde hafif ağrı ve yanma dışında önemli bir yan etkisi olmayan bir tedavidir. Bu şikayetler de genellikle kısa sürede düzelir. Hasta enjeksiyon sonrası günlük hayatına devam edebilir. Diz kireçlemesinde özellikle erken ve orta evrelerde uygulandığında PRP tedavisi ile hastanın ağrılarında önemli ölçüde azalma ve günlük yaşam aktivitelerinde düzelme sağlanabilmektedir. Bu tedavi, kilo verme ve egzersiz uygulamalarıyla da desteklenirse kişinin eklem fonksiyonlarının daha uzun süre korunmasına imkan sağlamaktadır”
Kaynak: İHA