Sosyal medyada gördüğü fotoğrafı alan estetiğe koşuyor!
Sosyal medya kullanımlarının günlük ortalama 3 saate yaklaştığı Türkiye’de, internette gördüğü fotoğraflara benzemeye çalışanlar estetik merkezlerine ilgiyi artırdı.
Beklediği sonucu alamayanlar ise revizyon ameliyatları için
adeta sıraya giriyor.
Pandemi döneminde Türkiye’de sosyal medya kullanım süresi ortalama 2 saat 57 dakikaya yükseldi. İnternette geçirdiğimiz süre ise; yaklaşık 8 saati buldu. Sosyal medya kullanım sürelerinin artması ise estetiğe ilgiyi de artırdı. Sosyal medya fenomenlerine özenen kişiler, gördükleri fotoğraflarla birlikte estetik merkezlerinin kapılarını aşındırmaya başladı.
Bekledikleri sonuçları alamayanlar ise revizyon ameliyatları için adeta sıraya girdi. Son yıllarda artan burun estetiği sebebiyle revizyon ameliyatlarına da talepler artmaya başladı. Daha önceden görsel veya nefes alamama problemi nedenleriyle burun ameliyatı olan hastalar, sonrasında farklı gerekçelerle revizyon ameliyatına ihtiyaç duyabiliyor. Revizyon burun ameliyatı konusunda görüşlerini bildiren Dr. Oğuzhan Oğuz, “Burun, görsel açıdan insana karakter katan çok önemli bir organ. Bize daha önceden ameliyat olan çok hasta başvuruyor. Üçüncü hatta dördüncü ameliyatını olan hastalar var. Bu tarz ameliyatlarda ilk önceliğimiz hasta nefes alamama problemiyle karşı karşıyaysa bunu çözmek. Bazı ilk ameliyatlardan sonra burunda çeşitli komplikasyonlar oluşabiliyor. Doktorun tecrübesi, hastanın burnunun sahip olduğu etkenler göz önüne alınmadan işlem yapılması, hastanın burnunun görünümünden hoşnut kalmaması, burundan darbe alması gibi sebeplerle revizyon ihtiyacı ortaya çıkabiliyor” dedi.
“Hastaya gerçekçi sonuçlar vaat edilmeli”
Burun estetiği olmak isteyen hastaların burun yapılarıyla bağdaşmayacak sonuçlar istemesine rağmen doktorların onay
vermesinin, ameliyat sonrasında hastalarda hayal kırıklığı yaratabildiğini belirten Dr. Oğuzhan Oğuz, “Bazen hastanın cilt
yapısı, burnun iç yapısı, yüz şekli gibi önemli etkenlere dikkat edilmediğini görebiliyoruz. Biz Wellnose Klinik olarak, hastayla görüşme sırasında burnun şekil alabileceği en estetik ve gerçekçi hedefi sunuyoruz. Hastanın sonraki süreçte hem psikolojik hem de fiziksel olarak kendini rahat hissetmesi en büyük hedefimiz” diye konuştu.
Ne kadar çok ameliyat, o kadar zor süreç
Üçüncü hatta dördüncü ameliyatı olmaya gelen hastaların burunlarının yapısındaki değişikliklerden dolayı ameliyatların da zorlaştığını söyleyen Dr. Oğuz, “Önceliğimiz nefes. İyi nefes alamama hayat kalitemizi doğrudan etkileyen bir durum. Eğer ameliyat sonrasında hastanın nefes alma kalitesinde bir düşüş varsa bu tabii ki işlem gerektirir. Fakat ilk seferde iyi planlanmamış operasyon sürecinden dolayı ya da çeşitli sebeplerle burnunun görünümünden hoşnut kalmayan hastaların ameliyatları daha zor. Burnun kıkırdak yapısının deforme olması sebebiyle hayallerindeki burna kavuşmaları işlemler arttıkça daha da güçleşiyor. Benim hastalara önerim estetik yaptıracakları doktorları çok iyi seçmeleri. Gerekirse birden fazla doktorla görüşüp kendileri için en doğru sonucu gösteren doktorlara ameliyat olmaları en sağlıklısı olacaktır” dedi.