SAĞLIK HUKUKUNDA ARABULUCULUK UYGULAMASI
Arabulucu Kimdir? Arabuluculuk Süreci ve İlkeleri
Arabulucu tarafsız ve bağımsızdır. Uyuşmazlığın çözümünde karar verici konumda değildir. Karar verici, tarafların kendisidir.Arabulucu, sadece tarafların eşit şartlarda uyuşmazlığı müzakere etmesi ve iradelerinin uyuştuğu ortak bir sonuca varmaları konusunda tarafları bir araya getiren kişi konumundadır.
Arabuluculuk, tarafların gönüllü olarak katılımının sağlandığı ve iradilik ilkesi gereği sürecin her aşamasının tarafların istek ve iradeleri ile ilerlediği alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabulucu, tarafları bir araya getirerek, sistematik teknikler kullanmak suretiyle tarafların ortak bir noktada buluşmasını ve onların iradeleri ile uyuşmazlığın çözümünü amaçlamaktadır.
Arabuluculuk görüşmesinde gizlilik esastır. Toplantılar sadece arabulucu, taraflar ve tarafların rızası ile sürece dâhil olacak ilgililerin bulunduğu bir ortamda gerçekleşir. Tarafların görüşmelerde ileri süreceği teklifler, konuşmalar, kabuller veya görüşler gizlilik kapsamında olduğundan, sürece dâhil olan kişiler tarafından üçüncü kişilerle paylaşılamayacağı gibi olası bir yargılamada mahkeme önüne de taşınamaz. Taraflar yine kendi iradeleri ile tutanakta belirtmek sureti ile gizliliğiniortadan kaldırabilirler.
Taraflar diledikleri zaman sürece ara verebilecekleri gibi, diledikleri zaman süreci sonlandırabilirler. Bu süreçte yapacaklarıteklifler veya kabullerin anlaşma metnini imzalayana kadar kendilerini bağlamayacağını ve toplantılar dışında kendileri aleyhine kullanılmayacağını bildiklerinden daha rahat bir şekilde süreci devam ettirip anlaşma ihtimalini daha güçlü hale getirebilirler.
Arabuluculuk, yargılamaya göre daha hızlı ve masrafsız olması nedeni ile taraflar için daha tercih edilebilir olmaktadır. Yargılamaların uzun sürmesinin yanı sıra, taraflar için yıpratıcı olması da düşünüldüğünde yine taraflar için arabuluculuk cazip olmaktadır.Arabuluculuk sürecinde tarafların uyuşmazlığa ilişkin ortak bir noktada buluşmaları ve uyuşmazlığın çözümüne birlikte karar vermeleri dolayısıyla ve bu söz konusu kararın iki tarafında iradesini yansıtması nedeni ile her iki tarafı da mutlu edeceğinden kazan-kazan ilkesi gerçekleşmiş olmaktadır. Bilindiği üzere yargılama sürecinde ise her zaman kaybeden bir taraf vardır. Yargılamada kararı hakim verir, arabuluculukta ise taraflar karar vericidir.
Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk,01 Ocak 2018’de işçi işveren uyuşmazlıklarında;01 Ocak 2019’da ticari uyuşmazlıklarda; 28.07.2020 tarihinde ise tüketici uyuşmazlıklarında dava şartı olarak mevzuatımızda yer almış ve yasal mevzuata girmiştir.
Sağlık hukuku alanında arabuluculuk da tüketici uyuşmazlıklarında özel alan arabuluculuk kapsamında olup dava şartı olarak arabuluculuğa tabidir. Böylece tüketici uyuşmazlığı kabul edilen tıbbi uygulama hatası iddiasıyla açılan tazminat davalarında da arabulucuya başvurmak dava şartı haline gelmiştir. Bu sayede sağlık hukuku alanında uzman arabulucu tarafından süreç yönetilecek ve bu dosyalar sağlık hukuku alanında eğitimli arabuluculara tevzi edilecektir.
Bu kapsamda dava açmak isteyen kişiler tüketici mahkemesinde dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorundadırlar.
Aslında arabuluculuk tamamen irade ile yürütülmesi gereken ihtiyari bir süreç olması gerekirken ülkemizde arabuluculuğun anlaşılması, uygulamasının öğrenilmesi, yaygınlaşması ve mahkemelerin iş yükünün azaltılması için dava şartı olarak hukukumuza girmiştir. Aslında iradenin ön planda olması gereken bir sürecin dava şartı olarak zorunlu tutulması arabuluculuğun genel esaslarına da uygun değildir. Ancak ülkemizde arabuluculuk kavramının alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak uygulamaya girmesi ve insanların aklında yer etmesi açısından dava şartı halinde başlatılması da arabuluculuğun alternatif çözüm yöntemi olarak kullanılması ve yaygınlaşmasına çok önemli bir katkı sağlayacaktır. Zamanla alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak yaygınlaştığında irade ile yürütülmesi gereken bu sürecin dava şartı olmaktan çıkarak tam da arabuluculuk kavramının ruhuna uygun ihtiyari bir süreç olacağını düşünmekteyim.
Tarafların arabulucu huzurunda anlaşmaya varmaları halinde imzalayacakları anlaşma belgesi ilam niteliğinde kabul edilir ve anlaşmaya uyulmaması durumunda tıpkı mahkeme hükmü gibi ilamların icrası usulü kapsamında icra takibine konu edilebilmektedir.
Sağlık hukuku arabuluculuk faaliyeti için taraflardan biri arabuluculuk yöntemine başvurarak karşı tarafın arabuluculuk sürecine davet edilmesini sağlayacak ve hatta yargılaması devam eden davalarda da taraflar arabuluculuk yöntemine başvurabileceklerdir.
Ayrıca, artık malpraktis davalarında, arabuluculuk bir dava şartı haline geldiği için taraflar arabuluculuk yoluna başvurmadan dava açamayacaklardır.Şu anda böyle bir başvuru sonrasında Arabuluculuk Bürosu, Arabulucular Siciline kayıtlı arabuluculardan herhangi birine dosyayı tevzi etmektedir. Ancak yakında uzmanlık alanlarına ilişkin,yeterince alanında uzman arabulucu olduğunda,arabulucu olarak sadece bu alanda uzmanlık sertifikası almış sağlık hukuku alanında uzmanlık sertifikası olan arabulucu tarafından sürecin yürütülmesi sağlanmış olacaktır.
Sağlık hukukunda arabuluculuk bir uzmanlık alanı olarak yer almakla birlikte henüz yeterince uzman bulunmadığından bugün için sicile kayıtlı tüketici hukuku genel uzmanlık alanı eğitimini tamamlamış herhangi bir arabulucu, sağlık hukuku alanındaki bu tür bir uyuşmazlıkta arabuluculuk yapabilmektedir.Zaman içerisinde sağlık hukuku alanında uzmanlık eğitimi almış arabulucu sayısı yeterli düzeye geldiğinde bu tip uyuşmazlıklar uzman arabulucular aracılığı ileçözüme kavuşturulmaya çalışılacaktır.Adalet Bakanlığı, Arabuluculuk Daire Başkanlığı ve üniversiteler, arabulucuların uzmanlık eğitimlerini alabilmeleri için her türlü desteği vermektedirler.
Sağlık Hukukunda Arabuluculuk Uygulaması
Bir uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olması için kamu düzenini ilgilendirmemesi ve tarafların serbestçe tasarrufta bulunabilecekleri hukuki uyuşmazlıklara ilişkin olması gerekir. Ceza hukuku ve disiplin hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli değildir. Dolayısıyla tıbbi uygulama hatasından kaynaklı ceza yargılamaları ve disiplin yargılamaları hususlarında arabulucuya başvurulamaz.
Doktor/Hemşire Hatası Halinde Arabuluculuk
Tıbbi uygulama hatası kaynaklı tazminat talepleri ve sağlık hizmetlerinden kaynaklı tazminat ve alacak talepleri bu kapsamda arabuluculuk faaliyetine elverişlidir. Bu tür durumlarda bir medikal malpraktis yani hekim hatası iddiası ile taraflardan birinin tazminat talebinde bulunduğu hallerde alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak sağlıkta arabuluculuk tercih edilebilir. Malpraktis davalarında arabuluculuk tarafların uzun yargılama süreçlerine nazaran çok daha hızlı şekilde netice elde edebilecekleri, hekim ve hastanelerin de hukuki uyuşmazlıklarını adliyeye taşınmadan çözümleyebilecekleri, böylece olası itibar kayıplarının önüne geçebilecekleri bir alternatif dostane bir çözüm yoludur.
Sağlık kuruluşlarında gerçekleşen teşhis ve tedavi işlemlerinde tıbbi standarda aykırı uygulama iddiası ile hekim ve hastaneye yöneltilen tazminat taleplerine ilişkin müzakere sürecini taraflarla birlikte arabulucu yürütür. Arabulucu böyle bir hekim hatası iddiası ortaya çıktığında, hasta ile sağlık kuruluşu arasındaki arabuluculuk müzakerelerini yürüterek tarafların hukuki uyuşmazlığını dostane bir şekilde ve gizlilik ilkesi çerçevesinde arabuluculuk tekniklerini kullanarak çözüme kavuşturmaya çalışır. Uzun süren yargılama süreçlerine nazaran arabuluculuk sürecinin çok hızlı sonuçlanabilmesi hem sağlık hizmeti sunucularının,hekimlerin uzun süren yargılama süreçleri ile meşgul olmalarının önüne geçmekte hem de hastaların mağduriyetlerinin en hızlı şekilde telafi edilmesine katkı sağlamaktadır.
Yine bilindiği üzere sağlık konusundaki uyuşmazlıklar, genel olarak kamunun dikkatini çektiğinden,yazılı basın, TV, sosyal medya gibi alanlarda fazlası ile yer almaktadır. Sağlık hizmeti veren hastane ve hekimlerin bu tür uyuşmazlıkların basın, sosyal medya ve TV’de haberlere konu olmaması için gizli yürütülen arabuluculuk yöntemini kullanmaları ticari açıdan da itibarlarını korumaları adına faydalı olacaktır.
Her iki tarafın kazandığı, kaybedenin olmadığı , arabuluculuk yöntemi ile pek çok uyuşmazlığın yargıyı meşgul etmeden ,tarafların özgür iradeleri ile kısa sürede çözümlenmesi sosyal barışa ve toplum huzuruna da katkı sağlayacaktır.
Arb. Av. Ayşe ÇOLAK