‘Küçük kesi’ ameliyatlarında iyileşme süresi kısa, kozmetik avantajı yüksek, daha az yara izi
Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Muzaffer Bahçivan:
“Önemli kriter hastanın ameliyata uygun olması”
“Bilge, tecrübe ve doğru hasta seçimi çok önemli”
“Yüzde 90-95 oranında bu ameliyatla hedeflediğimiz sonuca ulaşabiliyoruz”
Kalp cerrahisinin tarihçesi 60 yıla dayanırken, son dönemlerde Minimal İnvaziv (Küçük Kesi) ameliyatları hem iyileşme süresi hem de kozmetik avantajı nedeniyle başarılı hekimler tarafından tercih edilmeye başlandı.
Diyarbakır Dicle Memorial Hastanesinde görevli Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Muzaffer Bahçıvan, kalp cerrahisinin tarihçesinin yaklaşık 60 seneye dayandığını dile getirdi. Bu dönemde pek çok gelişme ve pek çok bölümde ilerlemeler olduğunun altını çizen Bahçıvan, özellikle kardiyolojide gelişen yeni ilerlemeler, yeni gelişmeler kalp cerrahisinin de kendini bu durum karşısında pozisyon almaya, hastalara daha iyi alternatifler sunmasına sebep olduğunu vurguladı.
“Önemli kriter hastanın ameliyata uygun olması”
İman tahtası denilen kemiğin açılarak yapılması sonucu yapılan ameliyatlar, büyük bir kesi olduğu için hastalarda tramva oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Bahçıvan, “İnsanlar bu büyük kesilerden rahatsız oluyor ve iyileşme süresi uzun oluyordu. Dolayısıyla nasıl bir alternatif geliştirelim diye biz hekimler ve bilim adamları yaptıkları çalışmalar sonucunda daha küçük kesilerle daha az travma yaparak hastalarda bu ameliyatların mümkün olabileceğini ortaya koydu. Küçük kesi, klasik olarak iman tahtasının değil de, ya memenin altından ya da koltuk altından kaburgalar arasından, daha çok bazen iman tahtasının üst tarafından daha küçük bir kesiyle kalbe ulaşılıyor ve kalpte hangi problem var ise düzeltilmeye çalışılıyor. Fakat burada en önemli kriter hastanın ameliyata uygun olması” dedi.
“Tecrübeli ellerde yapıldığı zaman çok yüksek bir başarıyla yapılabilir”
Her küçük kesi her ameliyata uygulanmayabilir olduğuna vurgu yapan Bahçıvan, hastanın uygun olması lazım gerektiğini ifade etti. Çekilen filmler, tetkikler, çekilen grafiklerle durum tespiti yaptıklarını aktaran Prof. Dr. Bahçıvan, “Küçük kesiyle yaptığımız kalp cerrahisi daha uzun sürüyor, diğer klasik ameliyatlara göre. Fakat o zaman niye bunu yapıyoruz? Hastaya bir konfor sağlıyor. Ortada iman tahtası sternotomi dediğimiz iman tahtasının kesilerek yapıldığı ameliyatlarda iyileşme süreci çok uzun oluyor. 1-1,5 ay kemik kaynamıyor. Bunun getirdiği ağırı ameliyat sonrası hastaları çok yoruyor. Hastanın yan yatması 1 ay kadar mümkün olmaya biliyor. İşte küçük kesiyle hem ameliyat sonrası çok daha erken iyileşmesini sağlıyoruz, hem de ameliyat sonrası ağrı az oluyor. Birçok ameliyat türünde herhangi bir iz kalmıyor. Özellikle bayanlarda meme altıdan kesi yapıyoruz. O ameliyattan sonra o kısımda meme altında kaldığı için o iz de kalmıyor. Dışardan göründüğünde herhangi bir ameliyat izi olmuyor. Özellikle genç hasarlarımızda bu, önemli bir şey. Kozmetik bir avantajı da var, bu minimal invaziv kalp cerrahisinin. Tecrübeli ellerde yapıldığı zaman çok yüksek bir başarıyla yapılabilir. Yüzde 5 hasta açığa dönülebilir. Normalde yüzde 90-95 oranında bu ameliyatla hedeflediğimiz sonuca ulaşabiliyoruz. Bilgi, tecrübe ve doğru hasta seçimi çok önemli” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA