Son Dakika

İnmede fizik tedavi ve yoğun rehabilitasyon desteği neden önemli?

İnmede fizik tedavi ve yoğun rehabilitasyon desteği neden önemli?

 Halk arasında “felç” olarak da adlandırılan inmenin tüm dünyada ölüm riski oluşturan nedenler arasında üçüncü sırada yer aldığını belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Nihal Özaras, genellikle ileri yaşlarda görülen inmenin değişik faktörlere bağlı olarak gençlerde de görülebileceği uyarısında bulundu. Prof. Dr. Nihal Özaras, erken dönemde fizik tedavi ve yoğun rehabilitasyon programları ile inme tedavisinde güzel sonuçlar alınabildiğini söyledi.

 Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Nihal Özaras, inme ya da diğer adıyla felç hakkında değerlendirmelerde bulundu. İnmenin genellikle ilerleyen yaşlarda görüldüğünü belirten Prof. Dr. Nihal Özaras, olumsuz yaşam tarzlarına sahip kişilerde genç yaşta da inme görülme olasılığı olduğunu söyledi.

Ölüm riski oluşturan nedenler arasında üçüncü sırada

İnmenin tüm dünyada ölüm riski oluşturan nedenler arasında üçüncü sırada yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Nihal Özaras, “İnme, beyinde damar tıkanması veya kanamaya bağlı olmak üzere beynin bir bölümünün etkilenmesi ve buna bağlı olarak genellikle vücudun bir yarısında güçsüzlük şeklinde gördüğümüz bir klinik tablodur. Genellikle vücudun sağ ya da sol yarısında kolda ve bacakta güçsüzlük şeklinde kendisini gösterir. Bu duruma bazen yutma güçlüğü, konuşma güçlüğü, denge ve görme problemi gibi problemler eşlik edebilir.” dedi.

Yanlış müdahalede kalıcı hasar riski!

İnmenin dünyada ve ülkemizde kalıcı sakatlık ile hayati risk nedenleri arasında ilk sıralarda yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Nihal Özaras, “İnme geçiren kişilerde aniden ortaya çıkan bir tarafta güçsüzlük, uyuşma veya konuşma zorluğu en sık görülen belirtiler arasında bulunuyor. İnme belirtileri bazen geri dönüşlü olabilirken, bu rahatsızlığa doğru müdahale edilmediğinde sıklıkla kalıcı hasar oluşabiliyor.” dedi.

Genç yaşlarda da görülebilir

İnme sıklığının ilerleyen yaşlarda arttığını hatta yaşlılığın önemli bir risk faktörü olduğunu dile getiren Özaras, “Yaş ilerledikçe inmenin sıklığı artmaktadır. Ancak değişik faktörlere bağlı olarak genç yaşlarda da görülür. Özellikle damarsal problemler, kalp hastalıkları, pıhtılaşma bozuklukları gibi bazı hastalıklar varsa ya da madde kullanımı, yoğun alkol kullanımı gibi kişi olumsuz yaşam tarzlarına sahip ise genç yaşta da inme görülmesi olasılığı vardır.” uyarısında bulundu.

İnme tedavisinin akut döneminde bazı girişimsel metotlarla yapılabildiğinin altını çizen Prof. Dr. Nihal Özaras, daha sonra yoğun rehabilitasyonlarla hastalarda güzel cevaplar alınabildiğini söyledi.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon nöroplastisiteyi tetikliyor

Fizik tedavi ve rehabilitasyona çok erken dönemde başlanmasının beyinde nöroplastisite denilen olayları tetiklediğini kaydeden Prof. Dr. Nihal Özaras, “Nöroplastisite, beyinde daha önce kullanılmayan nöronal bağlantıların aktif hale geçmesi, görevini yapamayan beyin bölümünün görevini başka bölümlerin üstlenmesi, bu sayede beynin daha önce pasif olan yollarının aktifleşmesi ve beynin bir nevi kendisini yenilemesi şeklinde tanımlayabiliriz. Nöroplastisiteden dolayı fizik tedavi ile ve yoğun rehabilitasyon programları ile inme tedavisinde güzel sonuçlar almaktayız.” diye konuştu.

Hasarların kalıcı olmasının geçirilen inmenin tipine ve şiddetine bağlı olarak değiştiğini belirten Prof. Dr. Nihal Özaras, “Maalesef bazı hasarlar önlenemiyor ve kısmen de olsa kalıcılığı devam ediyor. Ancak küçük tutulum varsa yerine göre hasarlarda geri dönüş olabiliyor.” dedi.

İnmenin önlenmesi için tedbirler alınmalı

İnmede en önemli şeyin oluşmasını engellemek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nihal Özaras, “Bu nedenle düzenli olarak tansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıklar varsa onların tedavilerini aksatmamak gerekiyor. Mutlaka koruyucu olarak düzenli takiplerde bulunmak gerekiyor. İnme geçirildiyse de rehabilitasyona en erken zamanda başlamak gerekiyor ki güzel sonuç alınabilsin.” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın