Gelecekte bizi ne bekliyor?
Ne yaşadık? Hiç alışkın olmadığımız tarih kitaplarından okuduğumuz, korkuyla baktığımız bilmediğimiz tüm her şeyi yaşadık. Bilgi bombardımanına tutulduk, sürekli negatif mesaj aldık, sayılarla birlikte bizi kontrol etmeye çalıştılar, sonra bir anda beklemediğimiz bir karantina süreci geldi. Savunma mekanizması olarak bir kısmı tepkisiz kalmayı, bir kısmı marketlere hücum etmeyi, bir kısmı yok saymayı seçti. Ve bununla birlikte bir kısmıyla dalga geçildi, bir kısmı suçlandı, bir kısmı kendini yetersiz ve güçsüz hissetti. Yani bilgi kirliliğin dışında da biz toplum olarak bir sürü duyguyla sınandık. Hiç deney faresi gibi hissettiniz mi?
Bizler beklemediğimiz bir şey başımıza geldiği için baş etmeye çalışırken bir bakmışız ki aslında davranışlarımız bir algı üzerinden yönetiliyor ve biz kendimiz karar verdiğimizi zannediyoruz. Peki böle mi olmalıydı yoksa biz özgür irademiz ile mi hareket etmeliydik? Neticesinde şimdi biliyoruz ki yeni bir döneme giriyoruz….
Yaşam tarzımızın değiştiği, ilişkilerimizin değiştiği, kendimizi daha çok bireyselliğe adapte ettiğimiz bir dönem… Yani biz, ben, toplum artık eskisi gibi OLMAYACAK. Çünkü var olmakla olmamak arasında gidip geldik buda bizi değiştirmeye yani dönüştürmeye başladı. Eğer değişemezsek ve dönüşemezsek toplumun çoğunluğundan farklılaşacağız ve yalnızlık duyguyla baş etmeye çalışacağız. Küçük bir ayrıntı herkes tümden gelim ile birlikte kendi içinde yeni normaller oluşturacak. Daha küçük yaşamlar ve daha bireysel yaşamlar var olmaya başlayacak. Herkes kendini korumaya alacak ve emin olmadığı herkes onun için potansiyel düşman olacak. Yeniden bir çevre oluşturulacak; güvendiği insanların olduğu, ayıklanmış ve temiz diye nitelendirdiği bir çevre olacak.
Bizim için ne kadar zor kazanılması gereken davranışlar. Güney insanı bizim içinde yaşamayı sever bireyselliği hiç sevmez. Kalabalık herkesin olduğu, ilişkilerin birbirine girdiği aile yapıları veya arkadaşlık grupları varken bunların hiçbirini yapamaz hale geldik. Bu dönem bize bireyselliği öğretecek.
Birde bunun bizlere ekonomik getirisi olacak o daha büyük bir karmaşa yani kaos yaratacak. Ve biz hem maddi hem de manevi olarak sınanacağız. Önceki dönemin üzerimizde bıraktığı korku, kaygı, yetersizlik, var olamamak ile baş etmeye çalışırken maddi durumla baş etmemiz gerekecek.
Tüm bunlar ülke olarak, toplum olarak, aile olarak, sosyal çevremiz, iş çevremiz hepsinde değişiklik yapacak ve dönüşüm başlayacak. Tüm bunları yaşarken psikolojinizin en sağlıklı olması gereken döneme giriyoruz. Sağlıklı psikolojimizle birlikte sağlıklı değişimler ve dönüşümler gerçekleşir.
Psikolog Hatice Ertuğrul
24+4 Psikolojik Danışmanlığın Kurucusu