Dikkat! Bu virüsler çok yaygın!
KIŞ ENFEKSİYONLARINA KARŞI 7 ETKİLİ ÖNLEM!
Kış aylarına girdiğimiz bugünlerde havaların soğumasıyla birlikte kapalı alanlarda geçirilen süre artıyor. Maske kullanımının da son iki yıla göre azalmasıyla birlikte bir çok solunum yolu enfeksiyonu kolayca bulaş imkanı buluyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yasemin Balbay gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda bugünlerde nezle (soğuk algınlığı), grip (influenza), Covid-19 enfeksiyonu, RSV’ye bağlı solunum yolu enfeksiyonları, bademcik iltihabı ve alt solunum yolu enfeksiyonlarının (KOAH, bronşit, zatürre vb) hızla yayıldığını belirterek “Özellikle influenza A ve B, Covid-19 ve RSV’ye bağlı meydana gelen enfeksiyonları hem tek başına hem de iki ya da üç virüs bir arada ‘üçlü salgın’ şeklinde görebilmekteyiz” diyor. Bu tür enfeksiyonların en çok çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarda risk oluşturduğunu belirten Dr. Yasemin Balbay; virüslerin yol açtığı enfeksiyonların öksürük ve hapşırma sonucu damlacıkların çevreye saçılması, hijyene ve sosyal mesafeye dikkat edilmemesi ile bulaştığını söylüyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yasemin Balbay kış enfeksiyonlarına karşı herkesin alabileceği basit ama etkili 7 önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Hijyen, maske ve sosyal mesafe kuralına dikkat edin!
Enfeksiyonlardan korunmaya yönelik alınacak önlemler arasında; maske takmak, sosyal mesafeye dikkat etmek ve hijyen kurallarına uymak büyük önem taşıyor. Dr. Yasemin Balbay “Hastalık solunum yoluyla bulaştığı gibi, kirli eller de mikropların bulaşması açısından büyük bir risk taşıyor. İnsanlar gün içerisinde kirli ellerini ağız, burun veya gözlerine sürerek virüsleri alabiliyor. Ayrıca ağız ve burun salgılarının bulaştığı ellerin başka kişilere veya eşyalara temasıyla da mikroplar kolayca bulaşıyor. Bu nedenle özellikle dezenfektan veya su ve sabunla el hijyenini sağlamaya özen gösterilmelidir. Mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçınmak, bu ortamlarda bulunulması durumunda da maske takmak ve en az bir metrelik sosyal mesafeyi korumak kritik önem taşımaktadır” diyor.
Aşı olun
Hastalığın toplumda yayılmasını önlemek ve risk grubundakileri korumak için her yıl grip aşısı ve Sağlık Bakanlığı’nın uygun gördüğü şema ve gerekliliğe göre Covid-19 aşısı yapılmasını önerdiklerini belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yasemin Balbay şöyle konuşuyor: “Dünya Sağlık Örgütü, grip virüsünün değişikliklerini yakından izleyip; aşı bileşimi için yıllık önerilerde bulunur. Günümüz koşullarında Covid-19 enfeksiyonuna karşı en etkili aşı grubunun m-RNA aşıları olduğu ortaya konmuştur. İçerikleri güncel olarak varyantların özelliklerine göre düzenlenmektedir.”
Uykunuzu ihmal etmeyin
Dr. Yasemin Balbay, yeterli, kaliteli ve düzenli uykunun da bağışıklığı güçlendirmek ve hastalıklara karşı savunma gücünü artırmak için olmaz kurallar arasında yer aldığını vurguluyor.
Bulunduğunuz ortamı saat başı 5 dakika havalandırın
Kapalı mekanların sık sık havalandırılmasının, kışın çok sık görülen hastalıklardan korunmada son derece önemli olduğunu belirten Dr. Yasemin Balbay “Kapalı mekanlarda, öksürük ve hapşırık yoluyla ortama saçılan damlacıklar aracılığıyla, mikroplar çevreye hızla yayılır. Okul ve işyeri gibi kalabalık ve kapalı mekanlarda bu mikropların bulaşma riskleri artıyor. Dolayısıyla kapalı mekanların saat başı mutlaka en az 5 dakika havalandırılmasını öneriyoruz. Enfeksiyonlardan korunmak için evlerimizde de odaların düzenli olarak havalandırılmasına özen göstermeliyiz. Ayrıca evin ısısını iyi ayarlamalı ve havanın aşırı kuru olmasını engellemeliyiz” diyor.
Kat kat giyinin, bere takın
Kış aylarında hastalıklardan korunmak için terletmeyen, çok kalın olmayan, aynı zamanda üşütmeyen kıyafetler tercih edilmeli. Soğuk havalarda tek kalın bir kıyafet yerine, ince özellikli kıyafetlerin bir iki kat şeklinde giyilmesinin, ısı dengesinin sağlanması açısından daha iyi bir koruma sağladığını belirten Dr. Yasemin Balbay, ayakların ısısının da iyi korunması gerektiğini söylüyor. Pamuklu, terletmeyen ve çok ağır olmayan çoraplar ile ısı yalıtımını iyi sağlayan ayakkabı tercih etmekte fayda var. Ayrıca baş bölgesinden ısı kaybı fazla olabileceği için şapka veya bere takılması da büyük önem taşıyor.
Bol su için, portakal, mandalina ve nar tüketin
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yasemin Balbay, sağlıklı beslenmenin hastalıklarla savaşmada kritik rol oynadığına dikkat çekerek şöyle konuşuyor: “Sağlıklı beslenme ve yeterli su tüketimi vücut direncini artırmada son derece önemli rol oynuyor. Proteinlerden zengin beslenmeli, bol vitamin içeren sebze ve meyveler, özellikle de C vitamin deposu olan portakal, mandalina ve nar tüketimine aşırıya kaçmamak koşuluyla mutlaka özen gösterilmeli. Yeterli miktarda su tüketilmesi ile kan dolaşımı düzenlenir, metabolizma hızlanır, zararlı maddelerin ve toksinlerin vücuttan atılması kolaylaşır. Fazla şeker tüketimi bağışıklık sistemini zayıflattığı ve obeziteye yol açtığı için şeker ve zararlı karbonhidratlardan uzak durulmalıdır.”
Egzersiz yapın
Vücut direncini artırmanın en önemli yollarından biri de hareketsiz yaşam tarzından kaçınmak ve düzenli egzersiz yapmak. Dr. Yasemin Balbay “Yaşa ve beden performansına uygun, düzenli bir spor alışkanlığının olması bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücut direncini artırır. Kış aylarında havanın soğuk olmasından dolayı dışarı çıkıp yürümek ya da egzersiz yapmak zor gelebilir ancak haftanın en az üç günü 45 dakika tempolu yürüyüş yapmak vücut direncini artırmaya ve hastalıklardan korunmaya önemli katkı sağlayacaktır” diyor.