Cinsel İşlev Bozuklukları Nelerdir?
Cinsel işlev bozuklukları, sağlıklı bir cinsel ilişki yaşamayı zorlaştıran cinsel istek, uyarılma, orgazm veya ağrı ile ilgili herhangi bir sorun olarak tanımlanabilir. Bu işlev bozuklukları herhangi bir yaşta, cinsiyette veya cinsel yönelimdeki insanları etkileyen, ciddi kişisel problemlere ve ilişki sorunlarına neden olabilir. İstek bozuklukları; cinsel isteksizlik veya ilgi eksikliği ile karakterize edilirken, uyarılma bozuklukları ereksiyon veya kayganlaştırma sağlamakta zorlanmaya ilişkin sorunlara işaret eder. Orgazm bozuklukları; orgazma ulaşamama ile karakterize edilirken, ağrı bozuklukları ise cinsel aktivite sırasında meydana gelen ağrıyla ilişkilidir. Aslında, cinsel işlev bozuklukları sıklıkla ilişki sıkıntısı, azalan yakınlık ve azalan cinsel tatmin hissi ile ilişkili olsa da, bu bozukluklar, kişinin genel refahı ve yaşam kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
Suçluluk hissi, kaygı, depresyon ve stres yanı sıra ilişki sorunları ve özsaygı ve vücut imajı sorunlarına neden olabilirler. Hem kadınlarda hem de erkeklerde rastlanan cinsel işlev bozukluklarının görülme sıklığı, kadınlarda erkeklere oranla daha fazladır. Ancak araştırmalar; erkeklerin, kadınlara göre cinsel işlev bozukluklarında yardım aramaya daha az eğilimli olduğu ve bu sebeple görülme sıklığının daha az olarak tespit edildiği düşünülmektedir. Bu işlev bozukluğunun birçok potansiyel nedeni vardır; bunlar arasında fiziksel, psikolojik ve çevresel faktörler yer alır. Fiziksel faktörler arasında hormonal dengesizlikler, diyabet, kalp hastalığı ve nörolojik bozukluklar bulunur. Psikolojik faktörler, kaygı, depresyon, stres ve cinsel travma geçmişi gibi faktörler içerebilir. İlişki sorunları, gizlilik veya yakınlık eksikliği ve kültürel veya dini inançlar gibi çevresel faktörler de cinsel işlev bozukluklarında rol oynayabilir.
Herhangi bir cinsel işlev bozukluğu olduğundan şüphelenen birisinin konunun uzmanı birilerinden yardım alması önemlidir. Bir jinekolog veya ürolog, temel tıbbi koşulları ortadan kaldırmaya yardımcı olabilirken, bir cinsel terapist etkili tedavi seçenekleri sağlayabilir.
Tedavi; terapi, ilaçlar veya kişinin ihtiyacına göre her ikisinin bir kombinasyonunu içerebilir. Profesyonel yardım yanında, sağlıklı bir cinsel yaşam için faydalı olan yaşam tarzı değişiklikleri de kişiye fayda sağlayacaktır. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, stresi azaltmak ve partnerinizle açık iletişim kurmak sağlıklı bir cinsel ilişkiye katkı sağlayabilir.
Ayrıca, belirli yaşam tarzı faktörlerinin cinsel işlev bozukluklarının gelişme riskini
artırabileceği unutulmamalıdır. Aşırı sigara içme, alkol tüketimi, sağlıksız beslenme, yüksek stres ve baskı seviyeleri, cinsel işlev bozukluklarının gelişimini veya kişide görülme sıklığının artmasını sağlayabilir.
Eğer bu bozukluklardan herhangi birisini deneyimliyorsanız, endişeleriniz hakkında partnerinizle ve sağlık hizmeti sağlayıcınızla konuşmak önemlidir. Bu zor bir konuşma olabilir, ancak empati, saygı ve birlikte çalışma isteğiyle yaklaşırsanız, cinsel ilişkinizi ve genel sağlığınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Sonuç olarak, cinsel işlev bozuklukları, herhangi bir yaş, cinsiyet veya cinsel yönelimdeki bireyleri ve çiftleri etkileyebilen yaygın ve sıkıntılı bir sorundur. Ancak, doğru destek ve tedavi ile bu zorlukların üstesinden gelmek; sağlıklı, tatmin edici bir cinsel ilişki yaşamak mümkündür.
Psikolog Günay Özkurt