Prostat kanseri ile ilgili akılda tutulması gereken 11 gerçek
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her yıl dünyada yaklaşık 1 buçuk milyon erkeğe prostat kanseri tanısı konuyor. Türkiye’de ise bu rakam 20 bin civarında. Görülme sıklığı açısından birinci sırada yer alan akciğer kanserinden sonra gelen prostat kanseri, dünyada her yıl 375 bin erkeğin de hayatına maloluyor. Oysa prostat kanseri, önlenebilen, erken tanıyla da başarıyla tedavi edilebilen bir kanser türü. Eylül Dünya Prostat Farkındalık Ayı kapsamında prostat kanseriyle ilgili önemli bilgiler veren Anadolu Sağlık Merkezi Üroonkoloji Merkezi Direktörü Doç. Dr. İlker Tinay, düzenli kontrol ve muayenelerin çok önemli olduğunu vurgulayarak, prostat kanseriyle ilgili bilinmesi gereken 11 gerçeği açıkladı…
1. Genetik yatkınlık önemli
Prostat kanserinde genetik yatkınlık önemli. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlar 2-3 kat daha fazla risk altındalar.
2. Meme kanseri öyküsüne dikkat!
Kadınlarda meme kanserine neden olan BRCA1 ve BRCA2’deki mutasyonlar, erkeklerde de prostat kanserine neden oluyor. Dolayısıyla annesinde meme kanseri öyküsü olanlar, prostat kanseri açısından da risk altındalar.
3. Düzenli taramalar şart
Sağlıklı erkekler 50 yaşından sonra, ailesinde prostat kanseri veya meme kanseri öyküsü olanlar ise 40 yaşından itibaren yıllık muayene ve PSA tahlili yaptırmalı.
4. Hiçbir teknoloji muayenenin yerini tutmaz
Pek çok erkek, elle yapılan üroloji muayenesinden çekiniyor ve sadece kan tahlili yaptırmayı tercih ediyor. Oysa hiçbir teknoloji, muayenenin yerini tutmaz. Görüntüleme yöntemleriyle ortaya çıkmayan pek çok sorun, sadece elle muayene sırasında tespit edilebiliyor.
5. Erken tanı tedavinin başarısını artırıyor
Erken tanı, daha başarılı tedaviler ve daha uzun bir sağkalım anlamına geliyor. Yeni gelişmeler sayesinde ileri evre prostat kanserinde bile tedavide yüz güldürücü sonuçlar elde etmek mümkün, ancak erken tanı alan kişilerin sonuçları daha başarılı oluyor.
6. Prostat kanseri belirti vermeyebilir
Prostat kanseri hiçbir belirti vermeyebilir. İleri evre prostat kanserinde idrarda kan görülebilir. Prostat kanseri ilk olarak bel omurlarına ve omurgaya sıçrama yaptığı için bel ve sırt ağrıları olabilir. İdrarın kesik kesik yapılması ise kansere değil, iyi huylu prostat büyümesine de bağlı olabilir. Ancak net tanı koymak için bir üroloji uzmanına başvurmak önemli.
7. Dengeli beslenmek ve hareket önemli
Sağlıklı, hareketli bir yaşam tarzı ve dengeli beslenme prostat kanserine yakalanma riskini düşürüyor. Tüm kanserlerde olduğu gibi prostat kanseri riskni azaltmak için özellikle de sigara ve tüm tütün ürünlerinden uzak durmak şart.
8. Ayakta idrar yapmanın bir zararı yok
Ayakta idrar yapmanın prostat kanserine yol açtığına inanılır. Oysa bunu gösteren herhangi bir bilimsel çalışma yok. Ayakta veya oturarak idrar yapmak, prostat hastalıkları veya prostat kanseri açısından hiçbir risk oluşturmuyor.
9. Yeni teknolojiler cinsel yaşamı koruyor
Prostat ameliyatları sonrasında cinsel yaşam, uygulanan ameliyat tekniğine ve cerrahın tecrübesine göre değişiklik gösterir. Ameliyat sırasında bazı sinirler zarar görebilir, bu da sertleşme sorunu gibi sıkıntılara yol açabilir. Ancak günümüzde kullanılan yeni teknolojiler, özellikle de robotik cerrahi çevre dokulara hemen hemen hiç zarar vermediği için pek çok hasta cinsel fonksiyon sorunları yaşamıyor.
10. Ameliyatsız çözümler de var
Çoğu zaman prostat kanserinin tedavisi ameliyattır. Ancak özellikle de Radyasyon Onkolojisi alanındaki teknolojik gelişmeler sayesinde pek çok prostat kanseri hastası ameliyat olmadan, sadece ışın tedavisiyle de sağlığına kavuşabiliyor. Sadece tümörü hedef alan, çevre dokularına zarar vermeyen yeni radyoterapi cihazları ayrıca yaşam kalitesini de çok fazla olumsuz yönde etkilemiyor. Günümüzdeki gelişmeler sayesinde artık çok daha etkili ve çok daha az yan etkili tedaviler söz konusu. Nükleer Tıp alanındaki yeni radyonüklid tedaviler, medikal taraftaki akıllı ilaçlar ve bağışıklık sistemini harekete geçiren immünoterapiler de prostat kanseri tedavisinde cerrahiye giderek daha sık alternatif olan yöntemler.
11. Biyopsi artık zahmetli değil
Teknolojik gelişmeler sayesinde artık biyopsiler de tekrar tekrar yapılmıyor. MR Füzyon teknolojisi ile MR ve 3 boyutlu görüntü eşliğinde tek seferde, hata payı neredeyse sıfıra indirilerek parça alınıyor, inceleniyor ve yüksek doğruluk oranı ile prostat kanseri tanısı konabiliyor.