Doğumun ardından süt gelmese bile bebeği emzirmeye devam etmeli miyim?
Mümkünse ilk yarım saatte, en geç ise 1 saat içinde emzirilmelidir. Çünkü daha sonra bebek uykuya dalmak isteyecek ve bebeği uyandırmak zorlaşacaktır. Bebekler ilk günlerde 2-3 saatte bir emzirilmesi gerekir. Uykusu 3-4 saatti geçerse, uyandırılıp emzirilmelidir. 2-3 haftalıktan sonra kendisi açlığı hissedeceğinden uyanıp emmek isteyecektir. Sütüm yetmiyor endişesi ile mamaya başlamak ne kadar doğru? Bebeğe doğru pozisyon verilip emzirilmesi sağlandığı müddetçe, anne sütünün gelmemesi diye bir durum olmaz. Ancak doğum sonrası kaygılı annelerde, bebeğin aç kalma korkusu nedeniyle mamayla besleme eğilimi ortaya çıkabilir. Bu nedenle annenin desteklenmesi, emzirme danışmanlarının anneye emzirmeyle ilgili eğitimi ve psikolojik desteğin sağlanması çok önemli. Emzirme döneminde yaşanan stresin anne sütü üzerinde nasıl etkileri var? Bebeğin anneyi emmeye başlamasıyla oksitosin denen hormonun uyarılması artar. Bebeğini gören ve onunla tensel temasta bulunan rahat, huzurlu ve mutlu olan annelerde prolaktin salınımı daha fazladır. Prolaktin salınımı ile süt yapımı ve salgılanmasında artış olur. Dolayısı ile bebeğe doğru pozisyon verilip, emzirtilmesi sağlandığı müddetçe anne sütünün gelmemesi diye bir durum söz konusu değildir. Ancak doğum sonrası kaygılı annelerde, bebeği besleyememe ve bebeğinin aç kalma korkusu nedeniyle, mamayla besleme eğilimi ortaya çıkabilir. Doğum sonrası kaygı ve stres annede stres hormonlarını ve özellikle adrenerjik sistemi aktive ederek, prolaktin ve oksitosin gibi hormonların salınımı baskılayarak süt yapımı ve salgılanmasında azalmaya sebep olur. Bunu için öncelikle annenin yakınında olan kişilerin (özellikle eşinin) anneyi desteklemesi ve emzirme danışmanlarının anneye emzirme ile ilgili eğitimi ve psikolojik destek sağlanması, çok önemlidir. Bu dönemde özellikle yakın aile üyelerinin baskısı ile nasıl başa çıkmak gerekir? Anneler sadece sütün besin değeri ve bebeğinizin karnını doyurup beslenip gelişmesi bakımından değil, psikolojik açıdan da bebeği emzirmek önemlidir. Emziren anne psikolojisi, her kadında farklılık göstermekle beraber bebeğini sütle beslediği bu dönemin en önemli faktörlerinden birini oluşturmaktadır. Çevreden Gelebilecek Emzirmeye Yönelik Sorulara Takılmamamız gerekir . Birçok annenin emzirme sürecinde huzursuzlanmasına ve endişelenmesine neden olan şeylerin başında çevreden gelen rahatsız edici sorular ve yorumlar gelmektedir. Yakınlarınızdan veya aile büyüklerinizden, çoğu zaman sizi bilgilendirmek ve yönlendirmek amacıyla söylenen sözler, kendinizi baskı altında hissetmenize ve bebeğinize yetemediğinizi düşünmenize neden olabilmektedir. Nasıl emzireceğinizi, ne yemeniz gerektiğini, ne yememeniz gerektiğini anlatan kişiler muhakkak olacaktır. Bu durum sizi bunaltabilir; ancak her şeyden önce bu kişilerin, sizin ve bebeğinizin iyiliği için konuştuklarını hatırlayıp kendinizi strese sokmamaya çalışmalısınız. Size yardımcı olmaya çalışanlar olabileceği gibi, meraklı ve evhamlı insanların da çevrenizde bulunması muhtemeldir;
Unutmayın; siz keyifli ve mutlu olursanız, minik bebeğiniz de bunu hissedecektir. Burada hatırlanması gereken, her annenin sütü gelir. Doğa kadınları buna göre en iyi şekilde programlamıştır. Anneler ilk günlerde çeşitli nedenlerle gerginlik, kaygı ve güvensizlik yaşayabiliyor ve bunun çok doğal bir süreç olduğunu kendinize sürekli hatırlatmanız önemli bir husustur. Bu durumda sütün azalmasına, bebeğin emmeyi reddetmesine, isteksizlik göstermesine hatta karşılıklı bir güç savaşına, öfkeye yol açabiliyor bununla baş edebileceğinizin güveninde olun. Bu süre uzarsa sağlıklı ve güvenli bir anne – bebek ilişkisinin tekrar sağlanması için bir uzmandan yardım alınmasında fayda vardır. Bu dönemde kurulan sağlıklı, güvenli anne – bebek ilişkisi aynı zamanda bebeğin gelecekteki ilişkilerinde de belirleyici rol oynadığından anne – baba tarafından dikkate alınmalıdır. Yavrunuzu en iyi şekilde emzirmek istiyorsanız, önceliğiniz moralinizin yüksek olmasını sağlamak olmalıdır |