HAMİLELİĞE BÖYLE HAZIRLANIN:
Balık, yeşil salata, zeytinyağı
Beslenme, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası, en temel ihtiyaçlarımızdan biri. Ama kaliteli beslenme tüm hayatımız boyunca olmazsa olmazımız. Özellikle doğal gebelik elde etmek için çiftlerin beslenmelerine dikkat etmeleri oldukça önemli. Peki, hamilelik öncesi ve sonrasında nasıl beslenilmeli?
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner, “Toplumumuzun yaklaşık yüzde 50’lik bir kısmı çocuk istemi ile başvurmakta. Bizlerin alanında da, tabii ki beslenme en temel konulardan bir tanesi” diyerek hamilelik öncesinde ve hamilelik döneminde beslenme ile ilgili bilgiler verdi…
Tabii ki her çifte “Hadi hemen tüp bebek yapalım” demiyoruz. Öncelikle belirlediğimiz ‘kişiselleştirilmiş tedavi yöntemi’ ile çiftimizin hem ön tedavi planını oluşturuyor, aynı zamanda beslenme düzenini de sorguluyor ve uygun bir beslenme programı sunuyoruz. Bu çerçevede de gebelik haberi verdiğimiz 50 çiftimizin belki 20’si bu şekilde ‘kendiliğinden gebelik’ elde ediyor. İşte buna doğal gebelik de diyebiliyoruz. Çiftlerimizin birçoğu da hem doğal yolla, hem de olabilecek en kolay şekilde hamile kalabiliyorlar. Bu da bizler için en büyük mutluluk kaynağı tabii ki.
Öncelikle tüm çiftlerden en az bir yıl korunmasız ilişki istiyoruz. Bu zaman diliminde alınması gereken takviyeler, yiyecekler çok çok önemli. Çocuk isteyen tüm çiftlerimiz öncelikle kan sayımlarına, tiroitlerine, D vitamini değerine baktırarak tüm değerlerini gözden geçirmeli. Bunların eksikliklerini tespit etmeli. Yumurta ve sperm kalitesi bu süreçte çok önemli.
BALIK, ZEYTİNYAĞI, KURUYEMİŞ
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner, “Akdeniz usulü beslenmek, haftada iki gün balık yemek önemli. Omega-3’ten zengin besinlerin tüketilmesi ile yumurta kalitesinin arttığı, düşüklerin önlendiği ve gebe kalındıktan sonra da bebeğin gelişimine olumlu etki ettiğini gözlemlemekteyiz. Bunun en yoğun olduğu yiyecek de çok şükür ki bolca sahip olduğumuz balık. Fakat ufak bir dipnot, 350 gr’dan büyük balıklarda civa bulunmaktadır. O yüzden daha küçük balıkların tercihi faydalı olur. Balığın yanında ne iyi gider? Yeşillik içerikli salata… Folik asit açısından zengin olan yeşillik grubu özellikle bu dönemde tüketilmesi gereken besin takviyelerinden. Tüm yeşilliklere iyotlu tuz ve tüm besinlerin bio yararlılığını artırmak için zeytinyağı ekliyoruz. Kuruyemiş (fındık, badem, ceviz) de önemli. E vitamini, magnezyum ve çinko açısından zengin bir antioksidan olup çocuk istemi döneminde özellikle kullanılması gereken besinlerden. Bir de havuç ve incir. İçerisindeki A vitamini, B vitamini ve folik asit yumurtalık dokusunun kendini yenilemesinde faydalı. Bunların yanında özellikle erkek faktörü için de keçiboynuzu öneriyoruz. Bu besin sperm kalitesini ve yapısını anlamlı olarak artırıyor. Vitamin ve çinko içeriği yüksek iyi bir antioksidan.”
BAL, PROPOLİS, ARI SÜTÜ
“Tüm bu şahane yiyeceklerin yanında doğada bulunan ve bizler için her dönemde faydasını gördüğümüz bazı takviye niteliğinde gıdalar var ki, bunlar bence hayatımızın her döneminde aslında tüketilmesi gereken doğal gıdalar” diyen Prof. Dr. Gökalp Öner, “Bal, propoli, arı sütü, perga, apilarnil… Bu takviye edici gıdalar aslında asırlardır hayatımızda. Birçok hastalıkta büyüklerimiz bu ürünlerin tabii ki en doğal halini kullanarak birçok alanda şifa buldular. Piyasada birçok markası olan bu ürünlerin doğal, katkısız olması şartıyla yine bu dönemde kullanılması, içeriklerinde bulunan bol miktarda vitamin, mineral, Omega-3, amino asitler ve proteinler ile hem yumurtalık hem de sperm kalite ve yapısında olumlu etkiler gösterecektir. Çocuk istemi sürecinde beslenmenin ne kadar önemli olduğunu artık biliyoruz. Çiftlerimizin beslenme dışında kötü alışkanlıklarından kurtulmaları önemli. Özellikle sigarayı bırakmaları sperm ve yine yumurta kalitesinin düşmemesi anlamında çok önemli” dedi.
TEDAVİ BİLİMSEL VE KİŞİYE ÖZEL OLMALI
“Gıda takviyelerinin hepsi de anlaşıldığı üzere ek takviyeler ve hepsi birer öneri niteliği taşır. Ayrıca, bakanlık onaylı ilaçlar ve gıda takviyeleri de besinlerden elde edilir ve etkin, yararlı dozdadır. Her şeyin fazlası zarar, azı faydasızdır. Doğru tedavi yöntemleri de her zaman bilimsel ve kişiye özel olmalıdır. Bizler ön tedavilerimizde tüm beslenme önerilerimizi ve kişileştirilmiş tedavimizi planlarken çiftlerimizdeki patolojik durumlarını da mutlak mertebe gözden geçirmek durumundayız. O yüzden çiftlerimizi değerlendirirken, beslenme önerimizi sunarken gereken durumlarda elbette ki ilaç takviyeleri ile bu planlamayı sağlamak, gerekirse rahim, tüp ya da yumurtalık dolaylı cerrahi müdahaleleri de yapmak durumundayız.”