Uzman diş hekimi uyardı: “Ağız hijyeni kötü olanların Covid-19’a yakalanma ihtimali artıyor”
Medicana International Ankara Hastanesi Çocuk Diş Hekimi Uzmanı Dr. Nurgül Demir, “Covid-19 pandemisi çocuklar başta olmak üzere birçok kişide ağız ve diş sağlığı sorunlarının artmasına neden oluyor. Ağız hijyeni kötü olanların Covid-19’a yakalanma ihtimali artıyor. Semptomsuz seyreden Covid-19 vakalarının ağız içi bulguları da tanı koydurucu olabiliyor” dedi.
Pandemi sürecinde ağız ve diş sağlığının ve kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiği konusunda uyaran Diş Hekimi Uzm. Dr. Nurgül Demir, “Bu şekilde devam ederse gelecek yıllarda çocuk yaş grubundaki hastalarımızda viral enfeksiyonların sebep olduğu direkt ve dolaylı etkenlerle erken diş kaybı oranları artabilir. Ayrıca Covid-19 pandemisi çocuklar başta olmak üzere birçok kişide ağız ve diş sağlığı sorunlarının artmasına neden oluyor. Ağız hijyeni kötü olanların Covid-19’a yakalanma ihtimali artıyor. Semptomsuz seyreden Covid-19 vakalarının ağız içi bulguları da tanı koydurucu olabiliyor” ifadelerini kullandı. Maske kullanımına adapte olmakta zorlanan özellikle çocuk yaş grubundaki hastaların ağız içi bulguları konusunda daha dikkatli olması gerektiğini belirten Demir, mutlaka uzman bir diş hekiminden destek alınması gerektiğini söyledi. Özellikle okul çağındaki çocuklarda taşıyıcılık ve bulaştırıcılık riskinin en aza indirilmesi açısından ağız içi yaraların takibinin son derece önemli olduğunu ifade eden Demir, bu takiplerin ertelenmesinin son derece riskli olduğuna dikkat çekti.
“Mukozal değişimlerde diş hekimine başvurulmalı”
Korona virüsün ağız içi dokuları olumsuz etkilediğini gösteren temel 5 bulguya vurgu yapan Demir, ilk olarak dilde daha kırmızı renkte görülen ve baharatlı-ekşi tatlara daha hassas olan bölgesel değişimlerle başlayarak, bunun ağız kuruluğu ve tat kaybıyla ilişkili olabileceğini kaydetti. Ailelere de çağrıda bulunan Demir, dudak ve damak bölgesinde ağız içi yaralar olduğunda dikkatli olunması gerektiğinin altını çizerek, “Yanık, bölgesel travma gibi lokal etkenlerden bağımsız oluştuğu düşünülen mukozal değişimlerde diş hekimine başvurulmalı” uyarısında bulundu.
Diş eti iltihaplarının ilerleyen dönemde kalpten beyine birçok hastalığın nedeni olabileceğine dikkat çeken Demir, diş eti kanaması olduğunda kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Demir, ağız hijyeninin ideal ve etkili bir şekilde sağlanmasıyla bu süreç kontrol altına alınamıyorsa mutlaka temelinde yatan sistemik sebep araştırılmalı şeklinde aileleri uyardı. Maske ile dolaşıldığı için ağız kuruluğuyla da karşılaşıldığını ifade eden Demir, bunun diş çürüklerinin artışına neden olabildiğini de söyledi.
Pandemi döneminde artan kaygı bozukluğunun sebep olduğu diş sıkmaya bağlı diş kırıklarını da beşinci ağız bulgusu olarak ekleyen Demir, vaka sayılarında görülen artışla birlikte kliniklere Covid-19 sonrası devam eden ağız içi bulgularla başvuran hasta sayılarında artış görülebileceğini kaydetti. Demir, ayrıca semptomsuz seyreden Covid-19 vakalarının ağız içi bulguları da tanı koydurucu nitelikte olabildiğini vurguladı.
Kronik hastalığı olan çocukların diş sağlığı
Diyabet, kronik kalp hastalığı ve kan hastalıkları gibi kronik sistemik hastalıkları olan çocuk hastaların Covid-19 sonrası dönemde iyileşme takibinin hastayı takip eden doktorla birlikte yapılması gerektiğini ifade eden Demir, diş tedavilerinin de buna göre planlanmasının önemli olduğunu, bu süreçte hastaya doğru ağız temizliği eğitimi verilmesinin önemine dikkat çekti. Demir, ailelerin ağız hijyeni için dikkat etmesi gereken konuları şu şekilde sıraladı:
“Dişler sabah okula gitmeden ve gece uyumadan önce mutlaka fırçalanmalı. Ara öğünlerde çürük yapıcı atıştırmalıklar yerine meyve tüketimine ağırlık verilmeli. Su tüketimi arttırılmalı. Bulaş riskinin en aza indirilmesi için bu dönemde okulda diş fırçalamaktan mümkün olduğunca kaçınılmalı veya bir yetişkin gözetiminde dişler fırçalanmalı.”
Kaynak: İHA