Prof. Dr. Gilgil: “Romatizma hastalarının kelle paça tüketimini doğru bulmuyorum”
“Romatizma hastaları takviye edici gıdalardan uzak durmalı”
”Vitaminlerin romatizmal hastalıklar için hiçbir önemi yok”
Dünya üzerinde milyonlarca kişinin yaşam kalitesini düşüren romatizmal hastalıklar hakkında konuşan Romatoloji Uzmanı Prof. Doktor Erdal Gilgil, romatizmal hastalığı olan bireylerin takviye edici gıdalardan uzak durması gerektiğini söyledi. Bilinenin aksine ‘kelle paça’ içmenin romatizma hastalarına fayda getirdiğine dair hiçbir kanıt olmadığını belirten Gilgil, hastaların mutlaka doktor kontrolünde ilaç ile tedavi olması gerektiğine vurgu yaptı.
Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Erdal Gilgil, son yıllarda görülme sıklığı artan ve dünya üzerindeki birçok kişinin yaşam kalitesini düşüren romatizmal hastalıklar hakkında doğru bilinen yanlışlara değindi. Romatizmal hastalık yaşayan bireylerin takviye edici gıdalardan uzak durması gerektiğini belirten Gilgil, kelle paça içmenin hiçbir romatizma hastasına iyi gelmeyeceğini kaydetti. Gilgil, ayrıca soğuk havalar ile romatizma arasında bir nedensel bağlantı olmadığını, ancak kilolu romatizma hastalarının doktor ve diyetisyen kontrolündeki bir diyetle kilo vererek daha sağlıklı olabileceklerinin altını çizdi.
“D vitamini, magnezyum ve selenyum önermiyoruz”
Laboratuvar çalışmalarında bazı besinlerin romatizmal hastalıklarla ilişkili olduğunun gösterildiğini belirten Gilgil, özellikle D vitamini eksikliğinin erken yaşta osteoartrite yol açabildiğini söyledi. Gilgil, bunun dışında magnezyum eksikliğinin ve dünyanın bazı bölgelerinde selenyum eksikliğinin osteoartritle ilişkili olduğu gösterilmiş durumda ancak bu çalışmalar insanlar üzerinde yapıldığında özellikle büyük kesitsel çalışmalarda ya da randomize kontrollü çalışmalarda D vitamini, selenyum, magnezyum takviyesinin etkili olmadığını ancak bahsedilen vitamin ya da minerallerin eksik olduğu hastalarda bunların etkili olabileceğini belirtti. Gilgil, “O yüzden hastaların D vitamini, magnezyum ve selenyum alması önerdiğimiz bir durum değil. D vitamini ve magnezyum eğer hastada eksikse öneriyorum. Bunun haricinde vitaminlerin romatizmal hastalıklar için hiçbir önemi yok” dedi.
“Takviye edici gıdalar önerilmiyor”
Amerikan Romotoloji Derneği de dahil olmak üzere dünyadaki birçok romatoloji birliğinin hastalara takviye edici gıdaların alınmasını önermediğini belirten Dr. Gilgil, “Bazı ülkelerde ruhsatlandırılmış formülasyonlar var ancak Türkiye’de bunlar Tarım Bakanlığı onaylı takviye edici gıda statüsünde yer alıyor. Yapılan çalışmalar, firmadan firmaya ilaç dozajlarında değişiklik olduğunu gösteriyor. Aynı firmanın kendi ürettiği tabletler arasında bile dozaj farklılıkları olduğu gösterildi. Bundan dolayı bu ilaçların ne kadar dozda alındığı dahi belli değil” diye konuştu.
“Kanıta dayalı konuşuyoruz”
Kanıtlara dayalı konuştuklarını söyleyen Dr. Gilgil, “Son zamanlarda kolajen özellikle yaygın olarak kullanılıyor. Hangi kolajenin kullanılacağı konusunda çelişkiler var. Osteoartritte kıkırdak etkileniyor ve kıkırdağın yapısını tip 2 kolajen oluşturuyor. Teorik olarak etkili olabileceği düşünülebilir ancak kolajen vücudumuzun sindirebileceği bir molekül değil. Bundan dolayı osteoartrit açısından kolajen alımını da, kelle paça tüketimini de doğru bulmuyorum. Biz kanıta dayalı olarak konuşuyoruz. Laboratuvar çalışmalarında bazı moleküllerin bazı hastalıkların gelişiminde etken olduğunun gösterilmesi bunun gerçek hayatta da böyle olacağını göstermiyor” şeklinde konuştu.
“Kireçlenmede kilo verme etkili”
Romatizma hastalarının diyet yapabileceğine değinen Gilgil, “Kireçlenme olarak da bilinen osteoartritte kilo vermenin etkili olduğu biliniyor. Yüzde 10 kilo vermek bile hastaların ağrılarında önemli miktarda azalmaya neden oluyor. Özellikle hasta obez ise zayıflama diyetleri çok faydalı. Romatoid artritte de hiçbir diyet veya takviye edici gıda gerçek ilaç tedavisinin yerini alamaz ancak Akdeniz diyetinin etkili olduğuna dair yayınlar var. Bu diyeti alan hastalarda semptomların daha az görüldüğü gözlemlendi. Bir hastanın ilaç almadan ben sadece kendimi diyetle düzelteyim demesi söz konusu bile olamaz. Diyet sadece ilaç tedavisine yardımcı olarak uygulanabilir” dedi.
“Hava durumu romatizmayı etkilemez”
Mevsimsel durumların romatizma ile ilişkisi olmadığını, bunun bir şehir efsanesi olduğunu belirten Gilgil, “Romatizmal hastalıkların hiçbirisi mevsimsel durumlarla ilişkili değil. Bu bir şehir efsanesi. Hasta soğukta ağrıyı daha çok hissedebilir. Bu romatizmanın soğukla birlikte çıktığını göstermez. Doğrudan mevsimle ilişkili olabilecek bir romatizmal hastalık yok. Hepsinin tedavi yöntemi farklı olduğu için hastanın doktora gidip bir yardım alması gerekiyor. Hastanın iklimi daha ılıman diye evini taşıması veya yaşadığı bölgeyi değiştirmesi doğru değil. Bu tür hastalıklar her yerde görülebiliyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA