Son Dakika

Sinüzit Şikayetleri Soğuk Havalarda Artabilir

SİNÜZİT ŞİKAYETLERİ SOĞUK HAVALARDA ARTABİLİR

 Soğuk havalar hastalıklara yakalanmayı daha kolay hale getiriyor. Sinüziti olan kişiler soğuk havalardan en çok etkilenenler arasında bulunuyor. Sürekli devam eden geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, yüz ve göz çevresinde hissedilen ağrılar, sinüzitin ilk belirtileri arasında yer alıyor. Grip tedavisinin tamamlanmaması ve burnun yapısal bozuklukları da sinüzite neden olabiliyor. Çeşitli sebeplerle kronik hale gelen sinüzit endoskopik yöntemlerle vücutta kesi oluşmadan tedavi edilebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Ela Araz Server, sinüzit ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Sinüsler son şeklini 18 yaşında alıyor

Sinüsler yüz kemiklerinin içinde hava boşluğu ile kaplı olan, birer mağara gibi düşünülebilen boşluk alanlardır ve hepsinin açılış noktaları vardır. Alında, yanaklarda, gözler arasında ve yüzün arkasında 4 farklı bölgede yer almaktadır. Bu sinüslerin hepsi burun boşluğuna açılmaktadırlar. İçlerindeki hava da oraya burun boşluğundan gitmektedir. Sinüzit ise bu 4 farklı bölgede bulunan sinüslerin duvarlarını bir duvar kağıdı gibi kaplayan mukozanın hastalığıdır. Burun boşluğu içerisinde barınarak sinüslere ulaşmayı başaran mikropların burada yer edinip çoğalmayı başarması yani enfeksiyon yapmasıdır. Bu enfeksiyona çoğunlukla ilk olarak virüsler sebep olmaktadır ancak sıklıkla bir süre sonra bakteriler aktif hale gelir.

Sürekli boğazı temizleme ihtiyacı duyuluyorsa…

Sinüzit, geniz akıntısı olarak tabir edilen burun boşluğunun arka kısmında kıvamlı bir akıntı varlığı hissine neden olmaktadır. Kişi konuşurken o akıntının boğazını hatta geniz boşluğunu rahatsız ettiğini hissetmektedir. Yutkunarak, öksürerek, geniz salgılarını derin nefesle birlikte çekerek temizlik yapma, hatta daha sık olarak konuşurken cümle aralarında küçük öksürüklerle boğaz temizleme ihtiyacı duymaktadır.

Sinüzit başın ön bölümünde ağrılara neden oluyor 

Sinüsler enfekte olduklarında içinde bulundukları yüz kemiklerini ağrıtabilir. Sinüsün içindeki bakteriyel hakimiyetin çok olduğu durumlarda yakma benzeri bir etkiyle kimyasal olarak mukozayı tahriş edebilmekte ve basınç oluşturabilmektedir. Sinüzitin yol açtığı baş ağrılarının çok büyük bir kısmı yüz iskeletine yakındır. Başın arkasında, ensede ya da tam tepede olan ağrıların sinüzit kaynaklı olması beklenmez. Sinüzit ağrıları başın ön yarısında ve yüz iskeletinde olmaktadır. Bunun dışındaki özelliklerinde şu baş ağrıları sinüzittendir ya da değildir ayrımına gitmek zor olmaktadır.

Tam iyileşmemiş gripler sinüzite neden olabiliyor

Geniz temizleme daha sert ve daha yoğun bir öksürük şeklinde de olabildiği için, sinüzitin bir belirtisi de öksürüktür. Sinüzitte bakterilerin türüne, yoğunluğuna ve şiddetine göre kötü ağız kokusu da görülebilmektedir. Yine yaşanan yoğunluğa bağlı olarak geniz akıntısının yanı sıra burun akıntısı da olabilmektedir. Burun yoğun bir akıntı biriktirmekte bununla beraber burun boşluğu içindeki tahriş olan alanın miktarıyla orantılı olarak burun tıkanıklığı da görülebilmektedir. Genel olarak belirtiler arasında; geniz akıntısı, öksürük, baş veya yüz ağrısı, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı olarak sayılabilmektedir. Çoğunlukla sinüzitler geçirilmiş griplerin kalıntıları üzerine yerleşmektedir. Tam iyileşememiş griplerde sinüzitin oluşumunu kolaylaştırmaktadır.

Vücudu susuz bırakmayın

Vücudun korunma mekanizmaları sekteye uğradığında sinüzite yakalanmak kolaylaşmaktadır. Bu mekanizmalardan biri burnun, sinüs boşluklarını ve kendi iç boşluğunu sulu bir salgı üreterek yıkamasıdır. Bu yıkama işlemi kesintisiz her an olur, yavaş ama devamlıdır, boşluklar içinde mikropların tutunmasına engel olmaktadır. Ama kişi vücudunu susuz bırakıyorsa bu yıkama çok aksar, salgılar çok kıvamlanır ve temizlenme sekteye uğrayarak bakterilerin çoğalmasını kolaylaştırmaktadır. Düzenli ve yeterli su tüketimi metabolizmanın düzgün çalışması için çok önemlidir.

Sinüzitin teşhisi pratik bir şekilde konulabiliyor

Sinüzit tanısı hastanın şikayetlerini anlatmasıyla ve muayene sonucu değerlendirmeden yola çıkılarak pek çok vakada muayeneyle konulmaktadır. Burun boşluğunun içerisinin görüntülendiği endoskopik aparatlarla sinüzite dair izler tespit edilmekte ve teşhis edilebilmektedir. Muayenede görülemeyen alanlarda sinüzitin ya da başka sinüs rahatsızlıklarının olup olmadığını anlamak için sinüs tomografisine başvurulmaktadır.

Tedavi şekli nedene göre değişiyor

Sinüzite yol açan mikroorganizma hangisiyse onu ortadan kaldıracak tedavi seçilmektedir. Karşılaşılan bakteriyel bir sinüzitse, bakterilerle tek savaşma silahı olan antibiyotikler tercih edilmelidir. Bunun dışında organizmanın bu rahatsızlıklarla baş etme becerisi göstermesine yardım etmeye çalışılmalıdır. Burun içinde mikroorganizmaların kolay barınmasını engellemek amacıyla burnun havalanmasının artırılması gerekmektedir. Bunun içinde burun içerisinde birikmiş salgıları temizleyecek tıkanıklık açıcı spreyler önerilmektedir. Ayrıca burun içindeki et kabarıklıklarını, mukoza kabarıklıklarını azaltıcı ilaçlarla havanın daha çok yere ulaşması sağlanmaya çalışılmaktadır.

Kronik sinüzite “Balon Sinoplasti” çözümü

Akut sinüzit yani yeni oluşmuş bir sinüzitin tedavisi enfeksiyonla mücadele ilaçları ve bu süreci kolaylaştıracak ek ilaçlarla olmaktadır. Ama yerleşik (kronik) sinüzit bozuk olan anatomik yapının bu hastalığı kolaylaştırmasından kaynaklanmaktadır. Kronik sinüzitteki söz konusu bozuk anatomik yapı, deneyimli kulak burun boğaz uzmanları tarafından endoskopik yöntemlerle düzeltilebilmektedir. Sinüslerin içi mikropların tutunmasına çok müsaitse, havanın girişine müsaade etmeye uygun değilse mikropların çok kolay yer ettiği, kolay kolay da uzaklaştırılamadığı alanlar halini almaktadır. Bu durumda sinüzitin iyileşmesine engel olan şey kişinin sinüslerinin yapısıdır. Kronik sinüzit balon sinoplasti yöntemiyle tedavi edilebilmektedir. Balon sinoplasti ameliyatı, kesiye gerek olmadan endoskopik yöntemle yapılmaktadır. Balon sinoplasti sinüslerin düzgün havalanabilmesini, kendince yaptığı iç yıkama salgılarının da dışarıya düzgün çıkarılmasını sağlamaya yöneliktir. Pürüzsüzleştirilmiş, havalanır hale getirilmiş sinüs yüzeyi bakterilerin tutunmayı başaramayacağı bir yer haline getirilmektedir. Bu yöntem hasta için de son derece konforlu ve iyileşme süresini kısaltan bir uygulamadır.

 

Bir yanıt yazın